YARGITAY KARARLARI

Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. >Somut uyuşmazlıkta, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre davacının davalı Bakanlığa bağlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezinde hasta bakım görevlisi olarak çalışırken 21/10/2015 tarihinde hasta çocuklardan birinin altını ıslattığı, davacı ile dava dışı diğer bakım görevlisinin çocuğun altını değiştirip oynaması için diğer çocukların yanına bıraktıkları, davacı beyanına göre, çocuğun diğer çocuklara vurması üzerine dava dışı diğer bakım görevlisinin su sebilinden sıcak su doldurup çocuğun ense kısmına serptiği yine davacının beyanına göre, davacının tepkisi üzerine aynı yere soğuk su döküp peçete koyduğu ve bir şey olmadığını söylediği, daha sonra ilgili çocuğu banyo yaptıran farklı bir bakım görevlisinin çocuğun sırt üstü bölgesindeki yanık izini fark edip durumu yetkililere haber verdiği anlaşılmaktadır. >Davacı konuya ilişkin savunmasında, olayı anlatarak çocuğu kendisinin yakmadığını, tepkisi üzerine diğer bakım görevlisinin suyun ılık olduğunu beyan ettiğini, belirtmiştir. >Açıklanan olay nedeniyle açılan ceza davası sonucu Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2015/1243 Esas, 2016/362 Karar sayılı kararı ile davacı hakkında kasıt yokluğundan beraat kararı verilirken diğer bakım görevlisi hakkında yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. >Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2015/1243 Esas, 2016/362 kararında olayın mağduru çocukta orta düzeyde bilişsel gelişimde gecikme olduğu ve çocuğun ruhsal olarak kendini savunabilecek durumda olmadığı açıklanmış olup bakım görevlisi olarak görev yapan davacı, kendisini koruyamayacak durumda olan çocuğa karşı işlenen suçu yetkililere haber vermediği gibi tıbbi müdahale imkanı da tanımayarak durumu gizlemiş, ortaya çıktıktan sonra da dava dilekçesindeki anlatıma göre "mesai arkadaşını ihbar etmemek!?" önce diğer bakım görevlisinin söylemesini beklemiş fakat O'nun söylememesi üzerine yetkili müdüre olayı anlatmıştır. Davacının davranışı yukarıda açıklanan 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25'inci maddesinin (II) hükmü kapmasında doğruluk ve bağlılığa uymayan davranıştır. Bu nedenle iş sözleşmesinin feshi haklı nedene dayanmakta olup İlk Derece Mahkemesince yerinde olmayan değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi ve BAM "atfedilen fiile karşı feshin ağır yaptırım olduğu" gerekçesiyle davalıların istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi hatalıdır. >9. Hukuk Dairesi 2018/2956 E. , 2018/20981